Kalbim sıralı 4 te kaldı :) Bir CBF 600 deneyimi

Geçtiğimiz hafta boyunca motorun üzerinden inmedim. Sürekli bir koşuşturma içinde geçti. Yoğurt kıvamında sürekli değişen havalarda koşuşturma içinde terleyince rüzgar mı yedim ne olduysa cumartesi akşamına doğru gripsel belirtiler oluşmaya başladı.

Pazar günü arkadaşlarla çok güzel bir gezi programı vardı. Genelde gezilere eşimle katıldığım için benim için motosikletli yaşamın birinci kuralına uydum. Kural ne mi diyeceksiniz ; sinirliysen yorgunsan kafan dağınıksa motora binme! Geçmişte bunu kötü bir tecrübeyle deneyimlemiştim. Neyse eşimle beraber arabamızla buluşma yerine gittik. İlk durak Sapanca daki Natürköy tesisleriydi. ( http://www.naturkoy.com.tr/ ) Bir kahvaltının ardından Düzce yakınlarındaki Efteni Gölü ve Güzeldere şelalesine gidilecekti. Sabahki yorgunluğumdan ikinci kısma katılamayacağım belli gibiydi. Kaldı ki konu motosiklet olduğunda her zaman motosiklet birinci planda olur benim için (eşim bu genellemenin dışında tutulmuştur – kendisi de blogu okuyor 🙂 ) 

Bir arkadaşım geçen seneden beri CBF 600 sürücüsü. Ben de Honda GS2 eğitiminin sonunda CBF 1000 deneme şansı bulmuştum ama o zamanlar hem vitesli tecrübem çok azdı ve CBF 150 ile verilen eğitimden sonra büyük motora titreye titreye binmiştim. Bir yandan da Honda kapalı parkurda eğitim yaptığı için pek birşey anlamamıştım. Arkadaşım Can dan çekine çekine motorunu denemek için izin istedim , sağolsun anahtarı verdi.

Öncelikle zaman uygun değildi, parkur uygun değildi. Köy yolu gibi bir yerde 10 dk kadar motoru deneme şansım oldu. Yorumların çok çok derin olamayacak o sebeple. Adım adım gidelim ;

Neden denemek istedim ?

Bugüne kadar scooter ve Honda Deauville dışında motor tecrübem yoktu. 4 silindiri merak ediyordum, bunun sebebi de bir sonraki motosiklet tercihim arasında 4 silindirli bir model acaba ?? dedirtiyordu. Bir sonraki adım için 2 yol olduğunu düşünüyorum Biri RT1200 gibi bir touring le devam etmek tamamen modele olan duygusal yakınlığım sebebiyle ve artçılı sürüş yaptığım için. Ama eşim de bugünlerde motosikletli yaşama adım atmakta olduğundan ileride beraber 2 motor olarak yol yapacağımızı düşünerek bir 4 silindirli ile tanışmak istedim. Artçı rahatlığı vs. den söz edemeyeceğimiz fakat viraj ve yol performansı olan Fazer veya CBF 600 – 1000 gibi bir modeli denemek istiyordum. Özellikle yeni kasa CBF 1000 agresif ön görünümü ve koskocaman devir saatli yeni kadranı ile yüreğimi hoplatıyordu son günlerde.

Bir diğer sebep ise CBF 600 ün lastik çapının geniş olması ve viraja daha uygun yapısı. Arka lastiğe baktığımda bir de benim Deauville in lastiğine bakınca ya bu CBF le viraj denemek lazım demiştim ilk gördüğüm gün. Neyse 10 dk da tozlu bozuk köy yolunda emanet motorla çok denemeyedim ama anlatacağım aşağıda…

CBF 600 Yorumlarım…

Denediğim motor 600 cc karbüratörlü 2007 model Leovince performans egzoslu bir CBF’ti. Herşeyden önce şunu söyleyeyim ; Sesi için bile alınır , hatta sadece sesi için alınır. Leovince egzosu olmadan da dinlemiştim CBF 600 ü , hatta bence Leovince olmadan sesi daha tiz ve daha güzeldi diye hatırlıyorum. Motorun sesi sıralı 4 silindir sebebiyle ince bir kahkaha gibi. Egzostan duyulan ise onun yankısı diyelim.

Öncelikle bindiğim motorda topcase yoktu, yan çanta yoktu, hiçbirşey yoktu. Onu güzel yapan da belki buydu. Hayat boyu sürekli bir yerden bir yere giderken bir şeyler taşımaya alıştığım için CBF e bindiğimde üzerinde hiç yük olmaması çok hoşuma gitti. CBF i ileride motor olarak seçmemdeki en büyük engel de bu gözüküyor , CBF in üzerinde çanta olduğunda yarış atına eşek heybesi vurulmuş gibi oluyor. Bazı şeyler vardır sade güzeldir ya, CBF te öyle. CBF sade türk kahvesi gibi damakta hoş bir tat bırakıyor 🙂 

Aslında bu yazdıklarımı çok çok muğlak yorumlar olarak düşünün. Çünkü 10 dk, hafif tozlu,mıcırlı topraklı bir araç genişliğinde asfaltı olan , sürekli araba trafiği olan (pazar mangalcıları sebebiyle) bir yolda edindiğim ilk izlenimler. Yanılgıya açık yorumlar. Bu yorumlara güvenip CBF alacak biri olursa bana küfretmesin.

Sesi muhteşem demiş miydim ? 🙂 Benim için en önemli noktalardan biri touring cam. CBF te cam naked camından biraz yüksek, arkadaşım rüzgarın yönünü değiştiren bir eklenti parçasıyla biraz bertaraf etmiş ama yol boyunca ikinci vites ve 70 km yi geçemememe rağmen 70 den sonra bu şekilde rüzgarda insanı uzun yolda yorabilir gibi geldi. Fakat bir olumlu tarafı da şu , selenin ergonomisi(2 parçalı ) sayesinde hız arttıkça popoyu geri kaydırıp öne biraz daha eğilip motorla daha fazla yekpare olunabilir, bu özellikle virajda daha iyi bir bütünlük sağlayabilir.

Bir diğer konu da devir, Deauville de 5000 devir ve üzeri kullanıyorum , CBF in de redline u 10.000 devirde başlıyor. Yine 5000 devir hatta 6000 devir üzerinde kullanmak istediğimi düşünürsek Deauville le arasında bir fark var. CBF te 5000 devire göz açıp kapayıncaya kadar geliniyor, Deauville de 5000 e kadar olan aralık geniş genişşşşşş. Bu da 4 silindirin farkı sanırım.

Titreşim  konusuna gelince. O da ne ? CBF te titreşime dair birşey yoktu. Belki de sürüşün kısalığı ve parkurun imkansızlığı nedeniyle böyle oldu ama titreşim konusundan bakacak olursak eğer denediğim CBF motosikletse kullanmakta olduğum Deauville ve bugüne kadar kullandığım/denediğim tüm scooterlar ne yazık ki eşek arabası :).

Vites, Debriyaj çok yumuşak. Nazik bir kız gibi. Deauville de vites atarken LAK LUK ŞRAK gibi seslere CBFte yer yok. Sen vitesi değiştiriyorsun CBF “Tamam abicim değişti” diye cevap veriyor sanki.

Ağırlık ise apayrı bir mevzu ; Bugüne kadar hep eşek yükü motosikletler kullandım ve o motosikletleri ekipman cart curt ile deli gibi yükledim.Kullandığım Piaggio Mp3 ler (250 & 400) ve Deauville sınıflarına göre hep ağır motosikletlerdi. CBF kullandıktan sonra farkettim ki Deauville çok ağırmış , özellikle ön kısmı. Dediğim gibi viraj alamadım adamakıllı ama bu kadar ağır motosiklet kullandıktan sonra CBF 600 kullansam kendisini virajlarda coştururum. ağırlıkla alakalı bir diğer konu ise şu ; CBF 600 ile şehir içinde insan feci rahat eder izlenimi oluştu bende(tabii yazın – aşağıda değineceğim). Dar, yan çanta vs yok – yapısı ince, ön aynalar Deauville e göre daha yüksekte ve önde değil.

4 mevsim motora binen bir adam olmasam, 3 ay güneşli havalarda sadece viraj zevki almak için motosiklet kullanıyor olsam. CBF ten başka motora zor binerim fakat rüzgar konusunu yukarıda biraz anlattım. Yağmurda insan CBF in üzerinde ne konuma gelir tahayyül edemedim. Bir kere botlar vs. yağmurda harap olabilir. Lastikler de biraz daha yol karakterli(az dişli ) olduğu için yağmurda sahibini üzebilir. Bakın üzebilir diyorum , kullanana sormak lazım. 

600 cc bana çok seri geldi. Yani benim gibi sakin sürüş yapan biri için 1000 cc si fazla olur. Ben şahsen 1000 cc CBF in hakkını veremem , kaldı ki 600 cc sininkini viraj anlamında verebilsem de hız anlamında zor veririm.

Gösterge paneli ise bildiğimiz Honda gösterge paneli. Deauville de ki gibi 1990 yılların arabalarının gösterge panelleri gibi. Ben kendi adıma bu tip panellerden sıkıldım, Yeni CBF 1000 in paneli gibi bir panel olmalı bu motorda. Önümüzdeki sene gelecek CBF 600 ler umarım CBF 1000 in gösterge paneli gibi olur, o zaman bir sıfır CBF 600 satın almak için eksik olan herşey tamamlanmış olabilir.

Yazıyı son olarak gösterge panellerinin fotoğraflarını ekleyerek bitiriyorum. Bundan sonra bir de Yamah Fazer denemek farz oldu. Bir CBF 600 üm olsaydı çok güzel anılarımız olurdu izlenimi oluştu 10 dk. da 🙂 Nihai yorumum şu ; Kalbim sıralı 4 te kaldı..

eskisi şu ;

yenisi şu ;

3 thoughts on “Kalbim sıralı 4 te kaldı :) Bir CBF 600 deneyimi

  1. ben de ıkı kelam edeyım ıstedım buraya CBF kendı motorum dıye demıyorum bızım tarzımızda kullanıcılar ıcın her turlu ıhtıyaca cevap veebılecek bı motor uzun yolda da sehır ıcınde de sartlar motor kullanmaya elverıslı oldugu takdırde yanı yagmur,kar,çamur olmadıgında kesınlıkle sahıbını uzmeyecek turden bı makıne aklının ucundan bıle gecıren bırısı varsa ben kesnlıkle onerıyorum almak ıcın harcadıgınız zaman kayptır :)))

Yorum bırakın